Jump to main content
IndustriALL logotype
Article placeholder image

ICEM, Petrol-İş sendikasının örgütlenmelerine direniş ziyaretleriyle yerinde destek veriyor.

18 July, 2011


İki yıldır önemli bir örgütlenme kampanyası yürüten ICEM'in Türkiye'deki üyesi Petrol-İş örgütlenmeyi hedeflediği işyerlerinde ciddi zorluklarla karşılaştı. Bu konuda Türkiye'nin önemli sözleşmelerini kabul ettiği İLO'nun her zaman eleştirdiği sendika karşıtı Türkiye çalışma mevzuatı en az sendikaya karşı düşmanca faaliyetlerde bulunan işverenler kadar sorumlu.

Petrol-İş'in birkaç işyeri önünde yaptığı grev gözcülüğü ülkede temel sendikal haklardan yoksunluğu ortaya koydu. ICEM, Petrol-İş sendikasının örgütlenme çalışmalarını desteklemek için geçen günlerde Türkiye'deydi. Genel Sekreter Manfred Warda ve Endüstri İlişkileri Direktörü Kemal Özkan sendikanın örgütlenme çalışmalarını destekleme için Temmuz başında Türkiye'yi ziyaret etti.

Manfred Warda ve Kemal Özkan ilk önce ülkenin Bulgaristan sınırına yakın Çorlu Serbest Ticaret Bölgesi'nde kurulu Polyplex fabrikası önünde direnen işçileri ziyaret etti. Polyplex işçileri Kasım 2010 tarihinde Petrol-İş sendikasında örgütlendikten sonra 204 günlük bir mücadeleyi sürdürüyorlardı. Şirket yönetimi işyerindeki sendikal faliyetleri öğrendikten sonra sendikadan kurtulmak için sendikal faaliyetlerden dolayı 22 işçinin işten atılmasını da içeren birçok taktiğe başvurdu.

Manfred Warda Polyplex işçilerine hitap ediyor

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 5 Ocak 2011 tarihinde Petrol-İş sendikasını şirketle hukuki olarak toplu sözleşme görüşmesi yapmak için yetkilendirdi. Ancak şirket yöneticileri Türkiye çalışma mevzuatındaki sendika karşıtı maddeleri kullanarak toplu sözleşme sürecini ertelemek için Petrol-İş sendikasının toplu sözleşme yapmak için çoğunluğu sağlayamadığını iddia ederek yerel mahkemede bu duruma ettiler. Bu açık bir şekilde Polyplex Europa şirketinin sendikayı tanımadığını ortaya koyuyor. Şirketin bu itirazı ile ilgili mahkeme yaklaşık iki yıl devam edebilir. Bu da işçilerin sendikal haklarını bu süre boyunca kullanamamaları anlamına geliyor. ICEM ve Petrol-İş şirket yönetimine bir toplantı yaparak uzlaşma çağrısında bulundu. Fakat Polyplex yönetimi sürekli olarak sendikanın bu yöndeki çağrılarını reddetti. Sendika temsilcileri Hindistan kökenli şirket ile masaya oturmak için Hindistan İstanbul Konsolosu ile bir görüşme yaparak durumun Hindistan'nın Türkiye'deki imajını olumsuz yönde etkiledeğini belirttiler.

Ziyaret sırasında işçilere hitap eden Warda: “Bugün sizlerle dayanışmamızı göstermek için ICEM ailesi adına buradayım. ICEM olarak işçilerin onurlu mücadelesini kutluyoruz ve uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış işçi haklarına sayğı göstermediği için Polyplex şirketini şiddetle protesto ediyoruz” dedi.

Warda ve Özkan daha sonra aynı bölgede bulunan Aroma-Polifarma ilaç şirketi önündeki işten atılmış işçileri ziyaret etti. Son birkaç hafta içinde Aroma-Polifarma şirketinde çalışan 300'ü aşkın işçi Petrol-İş'te örgütlendiler. Günde 16'saate kadar varan uzun çalışma saatleri, kısa çalışma araları, öğlen yemeği için bile sadece 30 dakikalık zaman, bazı işçilerde böbrek sorunlarına neden olan yetersiz işme suyu ve daha da utanç verici olanı, soyunma odalarına yerleştirilen kameralar (kadın soyunma odalarına da yerleştiriliyor) gibi insanlık dışı çalışma koşulları işçileri Petrol-İş sendikasında örgütlenmeye sevk etmişti.

Warda and Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın (ortada) Polifarma işçileriyle

ICEM'in ziyaretinden bir gün önce Polifarma şirketi sendikaya üye olmalarından şüphelendiği 150 kadar işçiyi işten attı. Warda şirket sahibi Kumrulu ailesine yazdığı mektupta; işten atmaların temel insan haklarına ve işçi hakşlarına aykırı olduğunu ve bunun asla kabul edilemeyeceğini ve hoş görülemeyeceğini belirtti. Warda: “Eminim ki bu uygulamaların çoğunun Türk Ceza Kanunu'nda ve İş Kanunu'nda bir karşılığı vardır.” dedi. Warda: “Bu koşullar altında, bütün ICEM ailesi adına tüm yaptıklarınızı şiddetle protesto ediyorum ve sizi bu yaptıklarınıza derhal son vermeniz için uyarıyorum.” dedi.

ICEM heyeti daha sonra Almanaya merkezli Bericap şirketinin önünde 200 gündür direnişte olan toplu işten çıkartılmış işçileri ziyaret için Gebze'ye geçti. Petrol-İş, Bericap işçilerini Temmuz 2009 tarihinde örgütledi. Örgütlenme sürecinde işveren 6 işçiyi sendikal faaliyetler yürüttükleri gerekçesiyle işten attı. 26 Ocak 2010 tarihinde çalışma ilişkilerinin daha da geliştirilmesi umuduyla sendika ve işveren arasında bir toplu sözleşme imzalandı.

Fakat şirket yerel yönetimi sendikanın varlığını bir türlü kabul etmedi ve sendikaya ve sendika üyelerine karşı düşmanca tutumunu sürdürdü. Böylesine olumsuz bir atmosferde 25 Aralık 2010 tarihinde 4 sendika üyesi işçi hiçbir gerekçe gösterilmeden işten atıldı. İşverenin bu davranışına karşı 100 civarında Petrol-İş üyesi işyeri önünde eylem yapmaya başladı. Şirket yerel yönetimi protesto eylemine katılan bütün işçilerin iş akitlerini feshetti ve hiçbir tazminat ödemeyeceğini belirtti. Bericap yönetiminin bu tutumu şirkete karşı önemli bir tepki oluşmasına neden oldu ve işçiler farklı toplumsal gruplardan geniş bir kesimin desteğini aldılar. (Bericap basın açıklaması ile ilgili kısa bir videoya buradan ulaşılabilir.)

ICEM ve Petrol-İş işten atılan işçilerin işe iade edilmesi için birkaç defa girişimde bulundu. Fakat şirket sendikanın iyi niyetli çabalarına cevap vermedi. ICEM, Almanya'daki sendikaların ülkedeki işgücünü temsil ettiği için Alman üyesi IGBCE'yi, Almanya Metal Sendikası IG Metall'i ve Uluslararası Metal İşçileri Federasyonu IMF'yi de konu ile ilgili bilgilendirdi. T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri yapılan incelemeler sonrasında bir rapor hazırladı. Rapor açık bir şekilde şirket yerel yöneticilerinin işçi haklarını ihlal ettiklerini ortaya koyuyor. Bericap Türkiye şimdi bütün bu hak ihlallerinden sorumlu ve işten atılan işçilere tazminatlarını ödemek zorunda. Dahası şirket yerel yönetimi teftiş sürecinde ortaya çıkarılan hata ve hukuki kusurlarının cezasını çekmek zorunda.

Warda grevci işçilere hitaben yaptığı konuşmada: “Bericap şirketi çalışanlarına sorumsuzca davranamaz, şirkete bu sorunu barışçıl yollarla çözmesi için son bir şans daha vereceğiz. Eğer sorun yine çözülmezse “uluslararası utanç kampanyası” başlatacağız.” dedi. ICEM ziyaretin hemen ertesinde Bericap müdürü Alexander Krautkramer'e bir mektup daha göndererek sorunun karşılıklı güvene dayanan çalışma ilişkilerinin yeniden kurulması çerçevesinde çözülmesi için harekete geçmesini talep etti.

Direnişlerde yaptığı konuşmalarda “verdiğimiz bu mücadelelerde ICEM'in dayanışma ve desteğini almaktan memnunluk duyuyoruz.” diyen Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın: “Uluslararası örgütümüz ICEM bütün örgütlenme faaliyetlerimizde bize önemli destek sağlıyor. Biliyoruz ki başarı bu şirketlerin tüm dünyadaki işyerlerinden bütün işçilerin dayanışmasıyla birlikte gelecektir.” dedi.