Jump to main content
IndustriALL logotype
Article placeholder image

ICEM, ITF, IUF, Türk üye sendikalarıyla birlikte Unilever'in Taşeronlarındaki Direnişi Ziyaret Etti

23 October, 2008

Türkiye'de Unilever'e hizmet sunan taşeron nakliyat şirketlerinde çalışan işçilere destek vermek üzere farklı işkollarından sendikalar ve küresel federasyonlar 20 Ekim günü İstanbul'da bir araya geldi. Örgütlenme ve toplu sözleşme özgürlüğüyle ilgili temel hakları tanınmayan işçiler bu haklarını kullanmaya girişince işten atıldılar.

Unilever Türkiye'nin dört bir yanındaki ve Ortadoğu'daki Türk imalat firmalarından yaptığı sevkiyatı Çipa ve Şimşek adlı iki taşeron şirkete veriyor. 2007'de, iki şirketin ardiye işçileri, merkezi Londra'da bulunan Uluslararası Nakliyat İşçileri Federasyonu ITF'nin üyesi TÜMTİS'de örgütlenmeye başladığında, baskıya uğradılar.

Nisan 2008'den bu yana, hepsi sendika üyesi olan 87 işçi işten atılmış bulunuyor.

Unilever Ardiye İşçilerinin Grev Çadırı, 20 Ekim

20 Ekim günü, TÜMTİS, ICEM üyesi Petrol-İş ve Uluslararası Gıda ve Tarım İşçileri Federasyonu IUF'a üye Tekgıda-İş ortak bir toplantı yaptı. Bu toplantı Unilever'e karşı baskıyı tırmandırma konusunda güçlü bir kararlılık yarattı. Baskıyı tırmandırmanın amacı, bu çokuluslu şirketin soruna müdahale etmesini ve işten atılan işçilerin işe iadesini sağlamak.

Türkiye'deki üç sendika ve üç küresel federasyon, Unilever'den, sevkiyat yaptırdığı taşeron şirketlerin TÜMTİS'i tanımasını ve sendikayla müzakereye başlamasını sağlayacak adımı atmasını da talep ediyorlar.

İşten atılan işçilere tazminatları ödenmedi. İşçiler Çipa ve Şimşek'teki direnişlerini beş aydır sürdürüyorlar.

İş mahkemesi işten atılan ilk işçi grubunun işe iadesine karar verdi, ama nakliyat şirketleri sendikayı tanımamakta direniyorlar. Hatta sorunu görüşmek isteyen ortak bir sendika heyetinin bu isteği de geri çevrildi.

Unilever yönetimi sendikal hakların kabaca ihlalinin sorumluluğunu hiçbir şekilde üstlenmemekte direniyor.

ICEM'den Kemal Özkan Unilever Grev Çadırı Önünde Konuşuyor

İstanbul'daki toplantıdan sonra, Türkiye'deki üç sendikanın yöneticileri üç küresel federasyonun temsilcileriyle birlikte Unilever'in 40 kilometre uzaklıktaki bir ardiyesine gittiler ve işten atılmış direnişçi işçilerle görüştüler.

ICEM, ITF ve IUF, taşeron sevkiyat şirketlerinin uluslararası çalışma standartlarına uygun davranmasını sağlamak amacıyla Unilever'e uygulanan baskıyı daha da tırmandıracaklarını açıkladılar.